6-18 Şubat tarihleri arasında Reunion adasında gerçekleşen bu projeye katılımcı olarak seçildiğimi öğrendiğimde çok heyecanlanmıştım. Bu ada Fransa’nın denizaşırı topraklarında biri ve Güney Yarım Küre’de Madagaskar’ın açıklarında bulunuyor. Ben hayatımda hiç Güney Yarım Küre’de bulunmamış, ülkemden hiç bu kadar uzağa seyahat etmemiştim. Şubat ayında bu adada yaz mevsimini yaşayacağımı bilmek de beni ayrıca heyecanlandırmıştı. Proje sedanter yaşam tarzı yani hareketsizlik konusuna odaklanıyor, çözüm olaraksa daha hareketli bir hayat için dansı öneriyordu. Norveç, Türkiye ve Reunionlu gençlerle bir araya geldiğimiz bu projede çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik. Bunlar arasında tartışmalar, sunumlar, yeni danslar, geleneksel danslar ve bunların icrası gibi konular bulunuyordu. Proje sürecinde adayı gezip dolaşma fırsatı da elde ettik. Bir gün adanın en yüksek noktası olan volkanik dağa çıktık, bir başka gün ise adanın eşsiz güzelliği olan Niagara Şelalesi'ni ziyaret ettik. Ayrıca adanın farklı şehirlerini görme şansına da sahip olduk. Bana farklı ülkelerden insanların kültürlerini öğrenmemi sağlayan, yeni perspektiflere gözümü açan ve hayal edemeyeceğim bir coğrafyayı gösteren bu projeyi asla unutmayacağım. Bu projede edindiğim arkadaşlıklar ve ettiğim sohbetler edindiğim en önemli hazinelerden biri olacak. Bu tarz projelerde yer almak ve kendini geliştirmek isteyenlerin mutlaka Erasmus+ fırsatlarından yararlanmalarını tavsiye ediyorum. Ben bu projede projeye partner olan Diyarbakır Çevre ve Kalkınma Derneği (ÇEVKA)nın beni katılımcı olarak seçmesi sayesinde yer aldım. İsterseniz ÇEVKA, isterseniz başka organizasyonlar aracılığıyla bu tür projelere başvuruda bulunabilirsiniz.