4 - 13 NİSAN 2022 KARAYİPLER PROJESİ /

4 - 13 NİSAN 2022 KARAYİPLER PROJESİ / "I LEFT MY HEART IN ST MAARTEN"

2 Yıl Önce

Merhabalar, Karayipler proje deneyimi gerçekten kulağa imkansız geliyor değil mi? Ben şahsen kime söylediysem bir duraksama, göz bebeğinde bir büyüme gördüm. Zaten gideceğim güne kadar ben de pek inanamıyordum. İlk defa anakara dışına çıkıyordum, koca bir okyanusu aşıp 8 saatlik bir uçak yolculuğu yaptım. Hah tamam Istanbul'dan Ankara'ya otobüsle gitmediğime göre inanma vakti gelmişti. "Picture of Nature" isimli projemiz 10 günlük maratonuna başlamıştı, bu süreçte insan ve doğa ilişkisi üzerinde durduk. Forum tarzı tartışmalar benim en sevdiğim bölümdü. İnsanın iklim sorunu üzerine çözüm getireceği mi yoksa bu şekilde süren düzende bir çözümün bulunamayacağı şeklinde görüşlerimiz çatışıyordu. Çiftlik ziyaretinde bulunduğumuz aktivite yine en iyileri arasındaydı. Geliri tamamen turizme dayalı adada bir grup insanın tarım yapmaya çalışması, bunun için mücadele vermeleri bence çok etkileyiciydi. Adaya gelirsek. Saint Maarten adası aslında Karayipler'de bulunan birçok adadan sadece bir tanesi. Ancak bu küçücük ada halen iki Avrupa devleti arasında bölünmüş durumda. Sömürgeciliğin bittiğini mi sanıyordunuz? Ben şahsen fiilen devam ettiğini biliyordum ama bunun kanunen de halen var olduğunu gördüm. Biz Hollanda tarafındaydık ve zaten turizmin ve eğlencenin olduğu yer de burası. Fransız tarafı ise daha yerleşim odaklı. Ada insanı bir ve akraba ancak biri İngilizce konuşuyor diğeri Fransızca. Neresi gezilir? Tabi ki Maho Beach! Okyanus berrak, kum harika, gün batıma muhteşem... Üstüne bir de uçaklarla unutulmaz fotoğraflar yakalama şansınız var. Ah Maho, ölmeden yine bir gün yüzecek miyim? Proje yerine en yakın plaj ise Philisburg. Bir Maho diil elbet ama gayet güzel. Eğer cruise gemileri de gelmişse festival alanı gibi oluyor. Bir üstteki paralel cadde de zaten adanın "çarşı"sı. Eksik gediğiniz ordan alabilirsiniz. Fiyatlar da diğer yerlere göre daha uygun. Proje yerinden oraya ulaşmak için toplu taşımayı kullanabilirsiniz (1.5 dolar). Onun dışında ben bir diğer proje arkadaşım olan Bünyamin ile Dutch Side'dan French Side'a hiking yaptık. Zaten proje olduğu yerden çok kısa sürüyor ve çok keyifli. Onun dışında otostopla gezdik ve ada halkını tanımaya çalıştık. bir şehir kadar anca olan adada 100'den fazla milletten insan yaşadığını söylesem size?! Ada halkı demişken, oradaki insanlar kendi hallerinde kendi hayatlarını yaşıyorlardı. Büyük bir kasırga atlatmışlardı, düşük ücretler alıyorlardı ve adaları resmen yabancılar tarafından ele geçirilmişti. Ancak bu halk halen gülümsüyor ve yardım etmeye çalışıyorlardı. Şaşırıyorduk acaba biz böyle büyük bir amaç ya da hırs olmadan yaşayabilir miyiz diye alışık değildik çünkü sürekli hayatla yarış halinde olmaya alışmıştık. Sonunda cevabız hayır oldu, sıkılırdık biz, alışmışız bir kere hızla değişen gündemlere. Aslında bir yandan da onları kendi köylerimizdeki insanlara benzetiyordum ve anladım ki dünyanın öbür ucuna da gitsen insanın özünde değişen bir şey yok. Daha önce uluslarası bir projeye katıldıysanız bilirsiniz ki bir yanınız değişmiştir. Farklıyı gördükçe toleransınız, hayata bakış açınız değişir. Ben bunu farklı kültürleri görmeye bağlardım. Zaten Erasmus+ bunun için yok muydu. Alman'ını da İspanyol'unu da Norveç'lisini de görmek. Kendi alışılmış, "normal" değer kalıplarımızdan çıkmak. Bu proje bana bunu ülkeler arasında sınırlı kalmadığını ülke içinde de var olduğunu gösterdi. Biri Adanalı, Diğeri Urfalı, öbürü Istanbul'da yaşayan proje arkadaşlarımın projenin ilk günü "Allahın Diyarbakır'dan gelmiş" söylemine maruz kaldığım, giydiğim kıyafetten tutun, insanlarla iletişimime kadar her şeyimin yargılandığı bir gruptaydım ve dünyanın diğer ucunda gördüğüm bu mahalle baskısı ilk gün beni yıldırsa da onların o ana akım medyayla sınırlı kalmış dar ufuklarını genişletmeyi başarabildim. Güzel taraf ise çok ama çok güzel arkadaşlıklar edinmemiz ve projeden sonra bir çok kez bir araya gelmemiz :D Son olarak, Karayipler projesinin bana en güzel en unutulmaz katkısı mezuniyet projesi için adada çektiğim belgeseldi. Evet sadece proje aktivitelerine katılmadım, sadece tatil de yapmadım, aynı zamanda çalıştım da ve ortaya amatör ama yeri ayrı olan eserim çıktı. Şimdiden bir ekoloji festivalinde gösterim onayı aldı, çok ama çok mutluyum. Yayınlama iznim yok ama umarım belki bir gün sizinle paylaşabilirim :) Bu proje için, beni seçtikleri için, proje öncesi-sırası-sonrası tüm destekleri için ÇEVKA'ya sonsuz teşekkür ediyorum. Emekleri için ve bu noktaya geldikleri için tebrik ediyorum. Hem projede, hem adadaki etkinliklerimizde hem de belgeselim için yaptığı yardımlardan dolayı Sibel Hocam'a ne kadar teşekkür etsem az. İşte benim Karayipler maceram da böyleydi. 10 günün sonunda biraz da adalı olmuştum artık, bir parçam orda kaldı. Neyse bakalım yeni maceralara!

Güneş OĞURLU
Güneş OĞURLU
Diyarbakır - İstanbul
Türkiye
ÜST