Herkese Merhaba , ben psikolojik danışman Furkan, size 7-15 Şubat 2022 tarihlerinde Norveçte katıldığım Inclusive Society projesindekİ deneyimlerimden bahsetmek istiyorum .Projeyi gençlik değişimlerinin duyurularını yapan bir Whatsapp grubunda gördüm.İçimden ''Norveç , üzümlü kekim seninle buluşmamızın vakti mi yoksa'' diyerek başvuru sayfasında benden istenen bilgileri pür dikkat doldurmaya gayret ettim , hali hazırda elimde bir CV olmasına rağmen son birkaç ayda yapmış olduğum çalışmalarında değerlendirilebilmesi için hızlıca CV mi güncelledim.Sizi bu bilgilerle fazla meşgul etmeyeceğim ama şunu söylemek isterim ki proje başvurusu için çok dikkatli olduğumu özellikle vurgulamak istedim .Projeye kabul aldığım haberini staj yaptığım terapi merkezinden öğrendim o an terapi merkezimizin bekleme salonunda bulunan herkese sarılıp ''Kardeşiniz Norveç'e gidiyor gelince Freud olmaya devam edeceğiz'' demek geçti , tabi neyseki bunu yapmadan hızlıca neşe dolu bir şekilde haberi aileme ve arkadaşlarımla paylaştım.Proje için bilet,rezervasyon güzergah ayarlaması yaptıktan sonra artık beni ve değerli ekip arkadaşlarımı Kuzeyin şirin , huzur dolu ülkesi Norveç bekliyordu.. 07.02.2022 tarihi insanlık için küçük benim için büyük bir gün oldu diye düşünüyorum gülmeyin arkadaşlar gerçekten de öyle .. güzel Türkiyemizin Mezopotamyasından İskandinavyanın bebek gibi güzel ülkesi Norveç'e doğru yol alıyordum.Sabah Mardinde yüzüme vuran bu güzel güneş yarın yerini Noreçteki soğuk ama bir o kadarda eşsiz Norveç atmosferine bırakatactı.Aktarmalı olarak Amsterdama oradan Oslo ya uçtum.Trenle proje yerine yaklaşık 1 saat uzaklıktaki lillehamara ulaştım saat 00.15 olmasına rağmen proje sorumlularının bizim için olan hazırlığı beni çok güzel hissetirmişti çok uzun bir yol almıştım ve doğrusu böyle sıcak ve samimi bir karşılama bana güç verdi.. Projenin ilk günü tanışma etkinliklerinde Litvayna ,Kuzey Makedonya ,İngiltere den gelen arkadaşlarımız ile tanıştık.Üniversite deyken Eskişehirde , Mezun olduktan sonra Mardinde öğrendiğim tüm İngilizceyi bu tanışma etkinliğinde kullandım :d . Proje eğitmeni, proje yetkilileri ve çok sevimli katılımcı arkadaşlar istemeden de olsa profesyonel olarak İngilizce konuşamadığımı öğrenmiş oldular , çok fazla yanlış telafuz, yanlış sözcük kullanımı ve bazende anlaşılmaz aksanda konuştuğumu fark ediyordum ama bunun bir önemi yoktu katılımcı arkadaşların bunu sorun ettiğine hiç şahit olmadım (tabi belki gece uyumadan benim denemelerime biraz gülmüş olabilirler ama speaking konusunda gelişimim için sürekli denediğim için çok mutluyum .Bu fırsatı iyi değerlendirdim). Proje toplumda yer alan dezavantajlı grupların ,farklı inanç ve düşüncelerin değerli ve önemli olduğu ile ilgili paylaşımlar ile başladı bir an ''Dünyanın farklı ülkelerinden insanlar birbirlerinin dini görüşleri, fikirleri, kimliklerinin farklı oluşlarını zenginlik kabul ederek ortak bir hedef için emek veriyor ,işte Erasmus kardeşim dedim, merak etmeyin bunu İngilizce söylemeye çalışıp translate yanlışlarına düşmedim Türkçeydi ;:)) Projede yer alan etkinliklerin etkileşime dayalı olması tüm katılımcıların birbiri ile etkileşim kurmasına olanak vermekteydi bu da projeden alınan verimi arttırmaktaydı.Projeye katılan Litvanya ve Kuzey Makedenyadan iki psikolog arkadaş ile tanıştım bir terapist adayı olarak meslektaşlarımla ilerde neler yapabileceğimizi konuştuk bu harika bir buluşmaydı benim için.Burada edindiğim arkadaşlıklar benim için hep özel olarak yer edniecek minik kalbimde ..Pojede yer alan sürpriz etkinlikler bazen sizi Holywood da bazen Eurovision da hissetirerek heyecanı ve neşeyi üst düzeye taşıyordu.Kültür gecelerinde katılımcı arkadaşlarımızın kültürleri ülkeleri hakkında bilgi sahibi oluyorduk tabii yerel danslar ve müzikler ile eğlenmek işin en keyif veren kısmıydı:)) .Türk ekibi olarak güzel ülkemizi tanıtan sunumumuzda turistik zenginliklerimiz tarihi camii , kilise manastırlarımızla katılan arkadaşlarımızı adeta büyülerken sevgi ve hoşgörü ile dolu hissettiren Yunus Emrenin'' Sevelim sevilelim dünya kimseye kalmaz.'' ve Mevlanının ''Ne olursan ol yine de gel'' sözleri ile Türkiyenin hoşgörü ve sevginin başkenti olduğunu katılımcı arkadaşlarımıza hissettirdirdik. Vee tabikii Kuzey Işıkları... Hepimiz yaşamımızın belli zamanları bize çok uzak ama kendimizi orda hayal edebildiğimiz eşsiz anlara mekanlara misafir olmanın dilekleri ile yaşarız .. Kuzey ışıkları benim için tam olarak öyle bir rüyaydı .. Kuzey Işıklarını ilk gördüğümde ''Allah'ım sonunda karşımda duruyor bu güzellik bu zarafet '' dedim ..Mükemmel görünüyordu.. İlerde kendime ait bir terapi ekolü ortaya koyup son seansı Kuzey ışıklarıyla bir gece geçirmeyi danışanlarıma önermeyi düşünüyorum :) Proje deneyimim sevgi ,eneri ,neşe hoşgörü ve güzel arkadaşlık temaları ile doluydu.. ''İnsanın temel uğraşı haz almak ya da acıdan kaçınmak değil yaşamdan anlam bulmaktır '' der Victor Frankl. bu proje sayesinde yaşamımdaki anlam bulma çabalarıma destek olan herkese teşekkürlerimle ...