Merhaba arkadaşlar; Projelerini,yaptıkları isleri yakından takip ettiğim, sadece bir dernek değil dernekten öte genclerı, toplumu ve dünyanın geleceğini önemseyen uyesi oldugum Diyarbakır Cevre ve Kalkınma Dernegı'nin Karayıpler projesine dahil olan şanslı kişilerden biriydim. Proje gunu geldiğinde önümüzde toplamda 15 saatlık bir ucus vardı. İlk once Istanbul'a ordan ıse Amsterdam'a uctuk. Amsterdamdan St Maarten ucusumuzun arasında 16 saatlık bir bosluk vardı. Alandan cıkabılen arkadaslarla beraber kısa bir Amsterdam turu yaptık ,bu da projenın bonusu gibi bisey oldu. :) Amsterdam' dan St Maearten'e 9 saatlık uçuşun sonunda vardık. Veee iste ada göründü :) Uzakları yakın eden ''CEVKA'' sayesınde ömrüm boyunca unutamayacagım gunler baslamak uzereydı. Ucaktan ınınce yuzume sıcacık bır hava vuruyordu. Turkıyedeki kar kıs soguktan sonra bu muthıs hava benı tam kalbımın orta yerınden vurdu . Butun yıl tropıkal bir mevsıme sahıp olan adada macera baslıyordu. Türkıye'den,Romanya'dan ve ST.Maarten'den olmak üzere yaklasık 35 katılımcıyla beraber tanısma aktıvıtelerı sonrasında genellıkle doga yuruyusu ,yuzme gıbı etkınlıkler yaptık. Ve tabıkı kultur gecesi aktıvıtelerıyle yepyeni kültürleri tanımış yeni dostluklar edinmiş olduk. Adanın güneyı Hollanda'ya (St.Marteen), kuzeyi Fransa'ya (St.Martin) ait. Adada yasayanları sıyahıler olusturuyor. Adanın yerel dili Papıamento . Bu dil ana olarak Portekızceden etkılenmıs olsa da ,İspanyolca,Hollanda, Afrıka ve İnglizceden etkılenmıs mıx bır dil diyebılırim. Tabi adada Ingılızceyı herkes sakır sakır konusabılıyor. Ada insanları gayet rahat, hoşgörülü ve sevecen. Sahıller ozellıkle Cruıse gemileri gelınce cok hareketlı oluyor. Tabii tropık ilklimi ılk kez goren ben butun bıtkılere ve agaclara hayranlıkla bakakaldım.Hava koşulları gün içinde sureklı değişim gösteriyordu,bir anda yagmur yagarken hava aynı muthıs ılıklığı ile içimi ısıtmaya devam edıyordu. Daha önce yemediğim tropıkal meyvelerden denedım.(yıldız meyvesı, ekmek meyvesı gibi ) . Katılımcılarla beraber bol bol doğa yürüyüşleri yaparak adayı keşfetme şansımız oldu. Ayrıca Fransız tarafında Rio karnavalını anımsatan(daha miniği) SXM festivaline denk geldik o da ayrı bir şans oldu bizim için ve çok eğlendik. Cennet gibi plajları, turkuaz denizi, eşsiz havası ve doğası, farklı bitkileri, meyveleri, sıcak kanlı insanlarıyla bambaşka bir atmosfere sahip Karayipler ömrümün sonuna kadar unutamayacağım mükemmel bir deneyimdi.Bir dernekten öte bir aile gibi katılımcıların her ıhtıyacına cevap vermeye calışan; toplumun, gençlerin sesine ses veren,duyarlı, doğayı koruyup kollayan ve bunun için dünyanın her yerinde çalışmalar yapan ÇEVKA ya bizlere bu rüyayı yaşattığı için çok çok teşekkür ederim.