isveç

isveç

5 Yıl Önce

Bir arkadaş aracılığla Cevka ile tanıştığımda asla beni göndermezler diye düşünmüştüm. Ama birkaç hafta sonra projeye gideceğimi öğrenmiştim. O projeye gitmiştim ve üzerinden bir sene geçmişti ki Isveç'in Karlstad şehrinde proje olacağını öğrenmiştim ve başvurdum. Tekrar seçilmiştim ve anılarla dolu ikinci projem başlamıştı. Projeden iki gün önce Istanbul'dan Stokholme gittim. Stokholmün muazzam bir şehir olduğunu iki gün içinde görmüştüm. Su kanalları ve göllerle kaplıydı şehir. Binalar düzenli ve şehir çok temizdi. İnsanlar güleryüzlü ve yardımseverdi. Ha bir de herkes bisiklete biniyordu. İki günün sonunda Türkiyeden arkadaşlarımla birlikte 4 saatlik otobüs yolculuğu sonunda Karlstada varmıştık. Proje ormanın içinde ve bir gölün kenarında kurulmuş bir kamp alanında yapıldı. Burası sanki cennetten bir parça gibiydi. Tertemiz hava ve huzurlu birkaç gün ( tabi yıllar gibi uzun geldi ). Projede 6 ülkeden 10'ar kişilik gruplar vardı ve totalde 60 kişiydik. Türkiye, İsveç, İtalya, Slovakya, Bulgaristan ve Makedonya. Projemizin konusu Eko-girişimcilikti. Bu harika doğanın içinde olabilecek en güzel konuydu. Hergünü doyasıya yaşıyorduk. Her gün sabah 9'da uyanıp kahvaltı yapıyorduk ardından proje başlıyordu ve öğlen 1'de yemek yiyorduk ardından tekrar proje ve saat 7'de akşam yemeği vardı. Her gün bir ülke yemek yapıyordu ( genelde biz yapıyorduk ama ). Geceleri de müzikler ve danslarla eğlence başlıyordu. Ve her ülkenin kültür geceleri oluyordu. Kendi kültürlerini tanıtıyorlardı yemeklerini, danslarını, folklorlerini, müziklerini, ülkelerini vs. Elbette onların kültür geceleri bizimkinin gölgesinde kalmıştı :) Ve bizim favori ülkemiz İtalyaydı. En çok onlarla anlaşıyorduk ama genel olarak herkes birbirine karşı çok iyiydi. Sonra boş günümüz vardı o gün şehri gezmek isteyenler ve mantar toplamak isteyenler olarak ikiye ayrıldık. Biz şehri gezmeye gitmiştik. Karlstad bir rüya şehirdi. Ne çok kalabalık ne çok sakin aynı şekilde güleryüzlü insanlar, düzen, sulak ve yeşil bir şehirdi. Bir günde şehrin altını üstüne getirmiştik. Akşam da mantar timinin topladığı mantarları yemiştik. Sonunda proje bitmişti ve ayrılık vakti gelmişti. Benim burada anlatamayacağım kadar çok anım olmuştu ve harika arkadaşlar edinmiştim. Süleyman abi, Aycan, Serdar, Berna, Muhammed, Selin, Mansur, Elvan ve Canberk. İyi ki onları tanımışım. Ve elbette birçok farklı kültürden yeni arkadaşlar. Bana bu tecrübeyi tekrar yaşatan ve beni hayallerimin ötesine taşıyan #diyarbakircevka ailesine sonsuz teşekkürlerimi iletiyorum.

Mazhar Çelik
Mazhar Çelik
Istanbul
Turkiye
ÜST