Merhabalar, Karayipler'de geçen muhteşem 2 haftadan sonra sizinle biraz deneyimlerimi biraz da tavsiyelerimi paylaşmak istiyorum. Öncelikle bu benim ilk yurt dışı deneyimimdi ve projeye 2 hafta kala dahil olmuştum. İlk yolculuğumu dünyanın öbür ucuna yapacak olmak beni çok ürkütmüştü ama Çevka ekibinin hem proje öncesi hem de proje sürecindeki inanılmaz yardımlarıyla hiçbir sorun yaşamadan hayatımın en mükemmel anlarını yaşadım. Yaşadıklarımı başından sonuna kadar size anlatmak istiyorum. Gittiğinizde sizi havaalanında karşılıyorlar. Geçeceğiniz diğer yerlere göre nispeten küçük ve eski bir havaalanı var ama sahilde sizin uçağınızın fotoğraflarını çekmeyi bekleyen insanların olduğunu da unutmayın. Adada ulaşım genel olarak çok kolay zaten çok küçük bir ada ama dikkat etmeniz gereken şey akşam 7'de toplu ulaşım bitiyor. Taksiler ise çok pahalı. Ekibinize bağlı olarak araç da kiralayabilirsiniz bu konuda da Çevka ekibi size çok yardımcı olacaktır. Adanın en büyük marketi olan carrefour kaldığınız yere yürüme mesafesiyle 20 - 25 dakika. Adada genel olarak Türkiye'ye kıyasla ucuz olan tek şey alkol. Bir şey alırken pazarlık yapmanızı tavsiye ederim ama fazla zorlamayın, mutlaka indirim yapıyorlar. Biraz da sahillerden bahsetmek istiyorum. Ulaşımı en kolay olan pilaj Philipsburg Plajı. Kaldığınız yerden otobüsle 1.5 dolar ödeyerek gidebilirsiniz. Bu bölgede aynı zamanda bir sürü mağaza var her çeşit ürünü bulabilirsiniz ama pazar günleri saat 2'den sonra adada açık dükkan bulmamız çok zor. Bir başka güzel plaj da Little Bay Beach. Philipsburg plajında sahilden yürüyerek de buraya ulaşabilirsiniz. En güzel plaj ise Maho Beach. Hem suyun berraklığı hem de yüzerken üstünüzden havaalanına inen uçaklar muhteşem manzaralar oluşturuyor. Aynı şekilde kalkan uçakların arkasında sahilde beklemek de adeta bir ritüel. Şimdiden uyarayım büyük uçaklar canınızı acıtabilir. Ayrıca gün batımının da izlendiği en güzel nokta Maho Beach. Adada daha bir sürü plaj var her yol plaja çıkıyor benim aklımda kalanlar bunlar. Yapmanızı tavsiye ettiğim bir diğer aktivite de Dutch Side'den French side'a hiking. Yolculuk zaten kaldığımız yerin hemen arkasındaki dağdan başlıyor. Çok dik bir yokuş çıkıp iniyorsunuz. Yürüyüş yaklaşık 40 dakika sürüyor. Havanın sıcaklığını ve yolun zorluğunu dikkate alırsak yanınıza bolca su almanızı öneririm. Bence adanın eğlenceli kısmı Hollanda kısmı plajların güzelleri ve eğlence mekanları genel olarak bu bölümde.Fransa tarafı ise genel olarak lüks evler ve dükkanlardan oluşuyor. Açıkcası Fransa tarafında aklımda kalan tek şey kale gezisiydi. Kaleye çıkmanızı tavsiye ederim. Muhteşem manzaralar göreceksiniz. Bir başka eğlenceli aktivite ise salı günleri düzenlenen latin dansları etkinliğiydi. Biraz da proje sürecinden bahsetmek istiyorum. Projenizin içeriğine göre yapılacak etkinlikler değişiklik gösterebilir ama kültür gecesi sanırım her projede oluyor. Bence bu da projenin en önemli ve eğlenceli kısmı. Kültür gecesine dair unutamadığım şey de yabancıların çekirdeği ilk kez görmesi ve çok beğenmeleriydi. Dansalarımızı da çok beğenmişlerdi. İçinizde çiğköfte yapmayı bilen varsa Türkiye'den götürmenize gerek yok carrefourda malzemeler var. Son olarak biz iki arkadaş neredeyse her yere otostopla gittik, yerli halk mutlaka yardım ediyor. Bu sayede yerli insanları tanımıştık olduk, yeni arkadaşlar edindik. Benim aklıma gelenler bu kadar :) Bir kez daha Çevka ailesine teşekkür etmek istiyorum. Dediğim gibi bu benim ilk yurt dışı deneyimimdi, 2 haftada edindiğim tecrübelerin hesabı yok. Başka projelerde görüşmek dileğiyle...