Bu benim ilk Erasmus+ projemdi ve beklediğimden çok daha güzel geçen bir projeydi. Projemizin bulunduğu konum ve konumuz “Doğayla Bağlanmak” gereği çok güzel zaman geçirdik. Bir çok farklı ülkeden gelen katılımcılar ve farklı kültürler içiçeydi. 2 haftayı bir çok workshop yaparak hem doğa hem de insanlarla iletişim kurarak geçirdik. Bir çok arkadaş edindim ve hala iletişim halindeyim. Her ülke için düzenlenen kültür geceleri sayesinde katılan bütün ülkeler ve kültürleri hakkında bilgi edinme fırsatım oldu. Gerçekten çok ilginç bilgiler edindim. Romanya, Litvanya, Türkiye ve U.K’nin katılımcılarının bulunduğu bu proje bana hiç tanımadığım, dünyanın bir ucundan gelmiş kişilerle ortak bir dilde takım olarak çalışarak; gerek ufak yarışmalarda gerek yaratıcı fikirlerimizi sunduğumuz etkinliklerde çalışmamı sağladı. Free daylerimizde Danimarka’nın başkenti Kopenhag’ı ve İsveç’te ise Malmö’yü gezme fırsatım oldu. Sokaklarında yürümek, tarihi binalarını ve müzelerini gezme fırsatını bulduğum için bu projeye minnettarım. Ayrıca bu proje sayesinde herkesle uyum içerisinde olmayı öğrendim. Zaman zaman proje temposu yorucu olmaya başlasa da proje koordinatörlerimizin bizim için hazırladığı energizerlar tam bu anda enerjimizi toplamak için birebirdi. Bazı akşamlar sinema gecesi, bazı akşamlarsa oyun gecesi oldu. En çok eğlendiğim akşamsa kesinlikle dans yarışmasının olduğu akşamdı; izlemesi de bir parçası olmak da çok eğlenceliydi. Son günlere doğru normalde koordinatörlerin düzenlediği workshoplar yerine bizim kendi workshopumuzu oluşturmamızı istediler. Bu etkinlikte etkinliği düzenleyenler bizlerdik. Ben ve grubum hazine avı oyunu ile herkesin hem kamp alanına hem denize hem de yeşilliklere gitmesini ve her noktada buldukları ipuçlarıyla onları hazineye götürmeği sağladık, hem eğitici hem de eğlenceli bir etkinlik oldu. Kısacası, bu etkinlik için Diyarbakır Çevka ailesine çok teşekkür ederim. Daha nice projelerinizde buluşmak dileğiyle :)